Küresel Savunma ve Güvenlik Bülteni, Ocak 2021, Sayı 1

Küresel Savunma ve Güvenlik Bülten’inin ilk sayısı (Ocak 2021, Sayı1) yayımlandı. İlk Sayıya ulaşmak için lütfen tıklayınız.

 

ÖZET

ABD yönetimi 14 Aralık günü, Türkiye’nin Rusya Federasyonu’ndan S-400 hava savunma sistemi alımından dolayı Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) ile bu kurumun başkanı Prof. Dr. İsmail Demir dahil beş yöneticisine yönelik, “ABD’nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Yasası” (Countering America’s Adversaries Through Sanctions Act – CAATSA) kapsamında bir dizi yaptırım uygulamaya başladığını açıkladı. Türkiye’nin 2017 Nisan ayında imzaladığı sözleşme ile siparişini verdiği bir adet S-400 sistemi, 2019 Temmuz ayında teslim edilmişti. Rusya Federasyonu’nun ürettiği en modern hava savunma sistemlerinden biri olan S-400’ün alımı, Türkiye – ABD ilişkilerinde en önemli gündem maddesi olarak son 3 yılda yoğun şekilde tartışılmaktaydı. Açıklanan CAATSA yaptırımları, SSB’ye yönelik ihracat lisansı verilmesinin yasaklanması, SSB’nin çeşitli finansal kaynaklara erişiminin sınırlandırılması ile adı geçen beş SSB yetkilisine yönelik kısıtlamaları içeriyor. Bu yaptırımların Türk savunma sanayiine ve genel perspektifte Türkiye – ABD ilişkilerine etkileri, akademik ve siyasi çevrelerde yoğun şekilde tartışılmakta.

Savunma – güvenlik alanında Aralık ayında ABD’nin en önemli gündem maddesi, Pentagon’un 2021 bütçesini belirleyen Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası (National Defense Authorization Act – NDAA) idi. ABD Başkanı Donald Trump, Almanya ve Kore’deki Amerikan askerlerinin sayılarının azaltılmasını önlemesi, sosyal medya şirketlerinin yasal olarak daha fazla sorumlu tutulmasına imkan tanıyacak düzenlemeyi yapmaması ve konfederasyon dönemi komutanlarının isimlerinin kaldırılması gibi sebeplerle eleştirdiği yasayı veto etti. Tasarının, Senato ve Temsilciler Meclisinden başkanın veto etmesini önleyecek çoğunlukta geçmesi, Trump’ın siyasi kariyeri ve ABD iç siyasetindeki dengeler bağlamında da önemli işaretler taşıyor.

Aralık ayında Somali’de Eş Şebab terör örgütünün saldırılarında artış gözlendi. Örgüte yönelik Somali güvenlik güçlerinin operasyonları da artarken konu, Kenya – Somali arasında bir süredir devam eden siyasi gerilimin unsurlarından biri haline geldi.

İsveç’in savunma bütçesinde İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana en büyük artışı yapması, Soğuk Savaş sonrası dönemde savunma harcamalarını önemli ölçüde kısan bu ülkenin son dönemde Rusya’dan algıladığı tehdidin boyutunu gözler önüne serdi. Rusya’nın Kuzey Kutup bölgesi, Baltık ve Kuzey Denizi bölgelerinde son yıllarda artırdığı elektronik harp ve elektronik istihbarat faaliyetleri, İsveç ile birlikte Finlandiya ve Norveç nezdinde de büyük rahatsızlık kaynağı. İsveç’in silahlanmaya ayıracağı kaynağın, COVID-19’un ekonomiye olumsuz etkilerine rağmen bu denli artmış olması, Kuzey Avrupa’nın da Batı – Rusya geriliminde önemli bir cephe olduğunun hatırlatıcısı.