e-GÜVENLİK DERSİ
MODÜL 1
Güvenliğe Kuramsal Yaklaşımlar
Ders 4 – İnşacı Güvenlik Çalışmaları
“Massive Open Online Course on Security” projesi kapsamında NATO PDD tarafından desteklenen bu çevrimiçi ders, Güvenlik Çalışmaları alanında lisans düzeyinde giriş dersi olarak tasarlanmıştır. Temel olarak güvenlik alanındaki kuramsal yaklaşımları, temel kavramları, genel tartışma konularını ve temel güvenlik kurumlarını kısaca tanıtmayı amaçlayan ders, planlanmakta olan serinin diğer derslerine giriş niteliği taşımaktadır. Uluslararası güvenlik alanındaki kuramsal yaklaşımların geleneksel güvenlik anlayışı- yeni güvenlik anlayışı karşılaştırması yoluyla incelenmesi, alanla ilgili temel bilgilerin paylaşılması, disiplinin ele aldığı konuların kapsamlı ve anlaşılır bir yaklaşımla anlatılması ve tüm bunların görseller, videolar, ek okumalar ve tartışma sorularıyla desteklenmesi ile Uluslararası Güvenlik alanıyla ilgilenecek olanlara temel bilgilendirmenin sağlanması hedeflenmektedir. Ayrıca Uluslararası Güvenlik alanıyla ilgili toplumsal farkındalık oluşturmak, disiplinin odaklandığı güvenlik kavramları, sorunları, aktörleri ve sair konularda genel kamuoyunun bilgilenmesini sağlamak ve alanla ilgili ileri düzeyde çalışmalar yürütecek olanlara sağlam bir analiz zemini oluşturmak da amaçlanmıştır.
Hazırlayanlar
“Kültürel Güvenlik” – Güvenlik Yazıları / Gökçe Gezer
İnşacılık veya sosyal inşacılık, uluslararası ilişkilerdeki aktörlerin davranışlarını açıklarken ya da çalışırken içinde bulundukları sosyal durumlara vurgu yapar. Bu aktörlerin kimliği, kültürü, söylemi ve dil kavramları devletlerin güvenliği ve uluslararası ortamdaki yeri hakkında bize bilgi verir. Bu çerçevede inşacı yaklaşımın devletler arasındaki sosyal dünyayı da anlamaya çalıştığını söylemek yanlış olmayacaktır. Burada inşacı kuram sosyal gerçekliğin nasıl oluştuğu ve/veya inşa edildiğine odaklanır. Bu bakımdan uluslararası ilişkilerin diğer kuramlarından ayrışır. İnşacı kurama göre sadece ulusların birbiriyle olan ilişkileri değil, bireylerin devletler içindeki durumları ve etkileşimleri de önemlidir. Bir diğer ifadeyle, birey, onların ortaya koyduğu etkileşim ve inşa ettikleri gerçeklikler önemlidir. Bu bakımda kuram uluslararası ilişkileri insanların sosyal ilişkilerinin bir sonucu olarak, yani inşa edilmiş bir kavram olarak görür.
İnşacı kurama göre de devletlerin dış politikalarını etkileyen önemli unsurlardan biri uluslararası sistemin anarşik yapısıdır. Bu duruma yapan ve yapı kavramlarıyla açıklık getirilmiştir. Sosyal düzen içerisinde devletler politikalarıyla “yapan” aktörleri belirler. Fakat, bu aktörler devlet politikaları sonucu ortaya çıktıkları için devlet olarak da adlandırılabilir. Öte yandan, “yapan”ların yapı (sosyal düzen) içerisindeki kurallara uyması beklenir. Kurallara uymayan “yapan” aktörler uluslararası ilişkilerde belirsizliğe sebep olur. İnşacı kuram denilince akla ilk gelen yazarlardan olan Wendt, yapı ile yapan arasındaki etkileşimin varlığına işaret ederek, bu etkileşimin olmaması durumunda yapı ve yapanın da ol(a)mayacağını ileri sürer. Her ne kadar bazı inşacı yazarlar yapanın yapıdan etkilendiğini kabul ederlerse de, Wendt’e göre hangisinin önce geldiği tartışmalıdır.
İnşacılık kuramının güvenlik yaklaşımının bir diğer temel unsuru da kimlik odaklı güvenlik anlayışıdır. Sosyal inşa doğası gereği bağlam ve kimliklere bağlı olarak gerçekleştiğinden aktörlerin güvenlik tanımı ve buna bağlı olarak geliştirdikeri güvenlik politikaları ortaya çıkar. Aynı zamanda karşılıklı etkileşimle oluşturulan kimlikler inşacı anlayışa göre güvenlik algısının şekillenmesi için merkezi bir rol oynamaktadır. Benzer şekilde de kimliğin güvenlikleştirilmesi bu tür bir süreçle ortaya çıkmaktadır. İnşacı kurama göre kimlik ve çıkarlar dış politikanın belirlenmesinde önemli rol oynar ve oluşturulan kimlikler çıkarları temsil eder. Devletlerin güvenliğinde önemli rol oynayan bu iki konunun ana akım uluslararası ilişkiler kuramları (temelde gerçekçilik ve liberal düşünce) tarafından göz ardı edildiği ileri sürülür. Ayrıca, kimliklerin çevrelerinden izole şekilde değil, sosyal düzen içerisindeki etkileşimler sonucu geliştiği ve ortaya çıktığı varsayılır. Bu da devletlerin güvenliği ve dış politikaları konusunda kimliklerin ve kültürün değiştirici ve değişici rolüne işaret eder. Bu değişimde kaynakların durumuna göre algıların da rol oynadığını söylemek mümkündür. Devletlerin birbirlerine karşı algıları da etkileşim içerisinde değişebilecek durumlardır. Bu bakımdan devletlerin güvenliği konusunda kimlik, kültür ve algıların bu kuram için önemli rol oynadığını söylemek mümkündür.
“Güvenlikleştirme” – Güvenlik Yazıları / Fulya Hisarlıoğlu
“Güvenlik İkilemi” – Güvenlik Yazıları / Mitat Çelikpala
“Güvenlik Toplulukları” – Güvenlik Yazıları / Mitat Çelikpala
Güvenlik konularında ise algıların, kimliğin ve kültürün, diğer bir deyişle içinde bulunulan sosyal gerçekliğin inşası bu kuram için önemli yer tutmaktadır. Benzer şekilde uluslararası sistemin de sosyal bir yapı olduğu ileri sürülmüştür. Kuram, sosyal yapıların sosyal ilişkilerin birer ürünü olduğunu ve bu yapıların bilgi, maddi kaynak ve eylemden oluştuğunu belirtir. İnşacı kurama göre bu anlayış uluslararası ilişkilerde güvenlik konularına olan bakışında değişmesine neden olan önemli sebeplerdendir. Bu anlayışa göre güç politikaları devletlerin davranışlarını etkileyen fikirlerden oluşmaktadır. Bununla birlikte devletlerin fikirleri uluslararası hukuk ve işbirliklerinden de etkilenmektedir. Devletlerin birbirinden etkilenmesi aynı zamanda fikirlerin ortak anlayış ve beklentilerle de şekillendiği söylenebilir. Bu bakımdan, sosyal yapının özneler arası anlayıştan oluştuğu ve devletlerin güvenlik politikalarını da bu şekilde belirlediği söylenebilir. Alexander Wendt, özneler arası anlayışa güvenlik ikilemi (bkz. Güvenlik İkilemi dersi) kavramını örnek göstermiştir. Wendt, devletler diğer devletler hakkında en kötü varsayımlarla hareket ettiğini söyler. Varsayım neticesinde devletler güvende olmadıkları düşünerek çeşitli politikalar üretir. Bir diğer örnek ise güvenlik toplulukları (bkz. Güvenlik Toplulukları dersi) kavramıdır. Güvenlik toplulukları, devletlerin ortak anlayış ile birlikte bir araya gelip anlaşmazlıklarını barışçıl yollarla çözebilecek ve güvene dayalı bir sosyal yapıdır.






Total Users : 152510
Total views : 292374