Bu ay #GA_GüvenlikPortalı’nın sanat eseri Hüseyin Avni Lifij’in 1923 tarihli “Karagün” ve “Akgün” tabloları.
İkinci kuşak (1914 Kuşağı) Türk ressamlarından Hüseyin Avni Lifij, 1877-78 Osmanlı-Rus Harbi sonrası göç etmek zorunda kalmış bir Çerkez ailenin 1886 Samsun doğumlu oğludur. Çocukluğu İstanbul’da geçmiş olan Hüseyin Avni, sağlık sorunları nedeniyle okula ara verdiği iki yıl içinde, resim alanında kendini geliştirecek anatomi bilgisi ve renk/boya bilgilerini edinebilmek için Tıbbiye’de anatomi ve Eczacı Mektebi’nde fizik kimya derslerini takip etmiştir. Bunların da etkisiyle güçlü bir renk ve desen becerisine sahip olmuştur. Her ne kadar empresyonizm ve ekspresyonizmin güçlü olduğu bir dönemde eserler üretmiş olsa da sağlam desen bilgisi tablolarında etkisini göstermiştir.
Henüz yirmi yaşındayken yaptığı “Pipolu Otoportre”sini gören Osman Hamdi Bey, iki yıl sonra Lifij’i Fransa’ya gönderilecek öğrenciler listesine ekler. Abdülmecit Efendi’nin himayesinde 1912 yılında burs kesilene kadar Paris’te resim çalışmalarını sürdürür. Daha sonra liselerde resim ve Fransızca öğretmenliği, sonrasındaysa Akademi’de resim hocalığı yapar. Lifij’in anlatış tarzında simgeselliğin etkili olduğu ve döneminin empresyonist etkisine rağmen, onun resimlerinde yoğun bir romantik hava olduğu görülür.
Hüseyin Avni Lifij 1917’de Galatasaraylılar Yurdu’nda, 1918’de Viyana’da savaş resimleri sergilerine çok sayıda resmiyle katılmıştır. 1922’de Mustafa Kemal’le Ankara’ya giderek orada dört ay misafir edilir. Bu sırada Mareşal Fevzi Çakmak portresini resmeder. Ankara dönüşündeyse “Karagün” ve “Akgün” adlı tabloları gibi Kurtuluş Mücadelesine dair önemli eserler üretmiştir.
“Karagün” ve “Akgün” adlı iki tablo, Kurtuluş Savaşı sırasını ve sonrasını yansıtan, birbirini tamamlayan ve bir hikâye anlatan nitelikte iki tablodur. Karagün tablosunda Hüseyin Avni, işgal altındaki yurdu alegorik bir yorumla resmetmiştir. Düşman işgaliyle yıkılmış bir köy, harabe olmuş evler, yıkılmış bir cami minaresi, yakılmış ağaç gövdesinden oluşan arka planın önünde, tecavüze uğradığı anlaşılan yarı çıplak bir kadın köy halısının üzerinde yatmakta, baş ucunda ise beşiğinden sarkan bir bebek ve onun başında bekleyen bir yırtıcı kuş görülmektedir. Bu tabloyla yıkılan ülke, ayaklar altına alınan kültür ve karartılan gelecek simgelenmiştir.
Akgün tablosu ise 9 Eylül’de işgalin sona erdirilişini temsil eder. Tablonun tek figürü olarak başını göğe doğru kaldırmış Türk askerinin muzaffer hali görülür. Dağların arkasında güneşin ışıltısı parıldamaktadır, sis yavaş yavaş kalkmakta ve ağaçlar ve çimenler canlı bir yeşil tonuyla parlamaya başlamaktadır. Arka plandaki sarp dağların simgelediği, tüm zorluklar aşılmış, sonunda memlekete gün doğmuştur. Askerin yüzündeki ifadeden, kazanılan bu zor zaferin verdiği gurur okunmakta ve geleceğe güvenle bakıldığı anlaşılmaktadır. Kurtuluş Savaşının zorlukları ve kazanılan zaferin önemini başarılı şekilde anlatan bu iki tablo, Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesinde ve Milli Kütüphane’de görülebilir.
***
The artwork of this month of #SecurityPortal is Hüseyin Avni Lifij’s 1923 dated paintings “Karagün” (Darkday) and “Akgün” (Brightday).
Hüseyin Avni Lifij, one of the second generation (1914 Generation) Turkish painters, is the son of a Circassian family who had to emigrate after the 1877-78 Ottoman-Russian War, born in Samsun in 1886. Hüseyin Avni, spent his childhood in Istanbul, followed anatomy at Medical School and physics chemistry courses at Pharmacist School in order to acquire knowledge of anatomy and color/paint that would improve himself in the field of painting during the two years he took a break from school due to health problems. With the influence of these, he had strong color and pattern skills. Although he produced works in a period when impressionism and expressionism were strong, his solid knowledge of patterns showed its effect in paintings.
Osman Hamdi Bey, who saw Lifij’s “Self-Portrait with a Pipe” painted when he was only 20 years old, added Lifij to the list of students to be sent to France two years later. Under the auspices of Abdülmecit Efendi, he continued his painting studies in Paris until his scholarship was terminated in 1912. Later, he worked as a painting and French teacher in high schools, and later as an art teacher at the Academy. It is seen that symbolism is effective in Lifij’s style and despite the impressionist influence of his period, there is an intense romantic atmosphere in his paintings.
Hüseyin Avni Lifij participated in the exhibitions of war paintings in Galatasaray in 1917 and in Vienna in 1918 with many of his paintings. In 1922, he paid a visit to Ankara with Mustafa Kemal and was hosted there for four months. Meanwhile, he painted the portrait of Marshal Fevzi Çakmak. On his return to Ankara, he produced important works about the War of Independence, such as his paintings “Karagün” and “Akgün”.
The two paintings, “Karagün” and “Akgün”, are two paintings that reflect the period of the War of Independence and its aftermath, complement each other and tell us a story. In the painting Karagün, Hüseyin Avni depicts the occupied homeland with an allegorical interpretation. At the background, there is a village destroyed by enemy occupation, ruined houses, a destroyed mosque minaret, and a burned tree trunk, a half-naked woman who seems to have been raped lies on the village rug, and at her head is a baby hanging from her cradle and a bird of prey waiting on her head. With this painting, the destroyed country, the trampled culture, and the darkened future are symbolized.
The other painting, Akgün, represents the end of the occupation on September 9. As the only figure in the painting, the victorious state of the Turkish soldier with his head raised towards the sky is seen. The sun shimmers behind the mountains, the fog is slowly lifting, and the trees and grass are starting to shine with a vibrant green hue. All the difficulties, symbolized by the steep mountains in the background, have been overcome, and the country has finally risen. From the expression on the soldier’s face, the pride of this difficult victory can be read and it is understood that he looks to the future with confidence. These two paintings, which successfully describe the difficulties of the War of Independence and the importance of the victory, can be seen in Ankara State Painting and Sculpture Museum and the National Library.
KAYNAKÇA (REFERENCE):
https://samsun.ktb.gov.tr/TR-60396/huseyin-avni-lifij.html
Ufuk Alkan, Mehmet Emin Kahraman, “Hüseyin Avni Lifij’in Kurtuluş Savaşı Temalı Resimlerinin İkonolojik ve İkonografik İncelenmesi”, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, Cilt 10, Sayı 48, 2017. https://www.sosyalarastirmalar.com/articles/iconographical-and-iconological-exemination-of-hseyin-avni-lifijs-turkishwar-of-independece-themed-paintings.pdf
Ahmet Kamil Gören, “Hüseyin Avni Lifij ve Türk Resim Sanatı İçindeki Yeri”, 1990, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi. http://nek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/19508.pdf
Karagün
Akgün